Akvaryumlarda kullandığımız çoğu bitkinin doğal ortamları incelendiğinde yağmurun bol olduğu dönemlerde suyun altında, yağmurun az yağdığı kurak dönemlerde ise suyun üstünde yaşamlarını sürdürdükleri görülmektedir. Bitkilerin suyun altında yetiştiği dönemlere subemers, suyun üzerinde yetiştiği dönemlere ise emers dönem denir. Bu makalemizde hobi amaçlı emers bitki üretimi ve avantajlarından bahsedeceğiz.
Emers üretilen bitkiler subemers ortamda üretilen bitkilere oranla daha sağlıklı ve uzun süreli yolculuklara karşı daha dayanıklıdır. Bu nedenle büyük bitki üreticileri genelde emers ortamda bitki üretmeyi tercih ederler. Emers üretilen akvaryum bitkileri dünyanın bir ucundan diğer ucuna rahatlıkla nakil edilebilmekte olduklarından ticari değerleri yüksektir.
Çoğu akvaryum bitkisi emers ortamda yetiştirilebilir. Fakat subemers ortamdan emers ortama geçtiklerinde hepsi aynı formda kalmaz. Bazı bitkiler emers ortama geçince önemli ölçüde şekil ve boyut değiştirebilirler. Örneğin marsilea hirsuta bitkisi subemers ortamda 1-2 cm yüksekliğe ulaşıp mantar gibi yapraklar verirken emers ortamda 10-15 cm yüksekliğe ulaşıp yonca gibi yapraklar verir. Bu iki bitkinin aynı bitki olduğuna inanmak bile zor olur.
Emers bitki üretmek için en önemli faktör nemdir. Tayland ve Çin gibi nemin yüksek olduğu Uzakdoğu ülkelerinde bazı hobiciler akvaryum bitkilerini balkonlarındaki saksılara dikerek yetiştirebilmektedir. Fakat ülkemizin coğrafi şartları ve iklimi dikkate alındığında işimizin daha zor olduğu görülmektedir. Ülkemizin iklim koşulları gereği akvaryum bitkilerini emers ortamda yetiştirebilmek için gerekli nem oranını bizim sağlamamız gerekmektedir. Emers bitki yetiştirmek için ortalama %80-%90 arası nem oranı sağlamamız gerekiyor. Bunu sağlayabilmek için de tamamen kapalı bir sistem yani sera kurmalıyız. Tabi eve kocaman bir sera kuramayacağımıza göre küçük bir akvaryum yada mutfakta kullanılan bir saklama kabı ile kendimize mini bir sera kurabiliriz.
Tabi sadece nem bitkinin gelişmesi için yeterli olmaz. Bitkilerin emers yetiştirilebilmesi için nem, taban, ısı ve ışık uygun seviyelerde olmalıdır.
Ortam ısısı çok düşük ya da çok yüksek ise bitki ölebilir. Bitkiler türüne bağlı olsa da en iyi gelişimi ortalama olarak 22-27 derece arasında göstermektedir. Soğuk ortamda bitkilerin gelişimi durur. Isı daha da aşağı düşer ise bitki donarak ölür. Isı seviyesi 27 dereceyi geçerse bitkinin gelişimi olumsuz etkilenir. Isı 30 derece ve üzerine çıktığında ise çoğu bitki türü eriyip gider. Bu nedenle özellikle yaz aylarında emers bitki üretimi oldukça zor ve masraflıdır. Eğer yaz aylarında oda sıcaklığınız 30 derece ve üzerinde ise emers bitki yetiştiriciliğini ısıyı daha iyi kontrol edebildiğimiz kış aylarında denemenizi tavsiye ediyorum.
Taban besin içerikli, bitkinin kökünü sıkmayan gözenekli yapıda ve nem tutmaya elverişli olmalıdır. Bitki köklerinin hava almasını ve su sirkülasyonunun oluşmasını engelleyecek bir taban malzemesi kullanmak bitkinin gelişmesini çok geciktirebilir veya ölmesine neden olabilir. Taban malzemesi yeterince besin içerikli olmaz ise bu sefer de bitki besin eksikliği nedeniyle gelişemez. Emers ortamda bitkiler tabandan beslendiği için yapraklarından sıvı gübre de alamazlar. Bu nedenle tabanın besin içerikli olması önemlidir.
Işık ihtiyacı da bitkinin türüne göre değişebilir. Fakat seramızın günde 2-4 saat arası güneş ışığı alması ya da direk ışık almayan ama aydınlık olan bir alanda bulunması yeterlidir. Mümkün olduğu kadar direk güneş ışığından kaçınmak gerekiyor. Çünkü uzun süreli güneş ışığı ortamdaki ısıyı çok fazla artırabileceği gibi bazı bitkilerin de yapraklarını bozabiliyor.
Şimdi evde hobi amaçlı emers bitki yetiştiriciliğini nasıl yapılabileceğini adım adım anlatalım;
İlk önce sera olarak kullanacağımız kabı seçelim. Yetiştirmeyi planladığımız bitkinin boyutları ile uyumlu bir kap seçilmesi gerekiyor. Biz en fazla 4-5 cm yüksekliğe ulaşabilen Parvula ve Lilaeopsis brasiliensis bitkilerini seçtiğimizden küçük bir saklama kabı kullanmayı uygun gördük.
İkinci olarak bitkiye besin sağlayacak ve köklerinin rahatlıkla gelişmesine izin verecek bir taban malzemesi seçmemiz gerekiyor. Bunun için de bitki torfu kullandık. Bitki torfu kendi ağırlığından daha fazla suyu tutabilmesi, uzun süre nemli kalabilmesi, gözenekli yapısı ve besin içekli olması nedeniyle tercih sebebimiz oldu. Bitkiler gözenekli yapıda olması nedeniyle torfun içinde kolaylıkla kök atabilmekte ve sürgün verebilmektedir. Ayrıca bitkiyi sökmeye karar verdiğinizde torf içinden sökmek çok daha kolay oluyor.
Yine seçilen bitkiye göre bir taban yüksekliği belirlemek gerekiyor. Seçtiğimiz bitkiler çok derine kök atma ihtiyacı hissetmediklerinden 2-3 cm yükseklikte bir taban işimizi gördü. Eğer güçlü kök sistemi olan ve 30-40 cm uzayabilen gövdeli bitkiler dikilecek ise tabanı en az 5-10 cm tutmakta yarar var.
Seçtiğimiz bitkileri dikime hazırlayıp bir cımbız yardımı ile dikkatli bir şekilde torfun içine yerleştiriyoruz. Eğer dikeceğiniz bitkinin kökleri çok uzun ise ana damarlara dokunmadan uçlarından kesebilirsiniz ama bitkinin köklerini çok kısaltmamaya özen gösterin. Bu bitkiye yarardan fazla zarar verebilir.
Seçtiğimiz bitkiler el ile dikilemeyecek kadar ince olduğu için bir cımbız yardımı ile bitkilerin dikimini gerçekleştiriyoruz. Yalnız dikkat edin cımbız ile bitkiye zarar vermeyin bu bitkinin ölmesine veya adaptasyon sürecinin çok uzamasına neden olabilir.
Bitkileri diktikten sonra gerekli nemi sağlamak için tabanı iyice ıslatıyoruz. Bitki yapraklarının günlük olarak bir sprey yardımı ile nemlendirilmesi bitkinin gelişimi için oldukça iyi sonuçlar verir. Bunun için boş bir parfüm şişesi veya evinizde ne bulabiliyorsanız onun ile bir spreyleme sistemi hazırlamanız iyi olur. Ancak bu uygulama şart değildir. Bir başka denememde kabı hiç açmadan bir hafta kadar kapalı tuttum. Serin denilebilecek bir ortamda bulunan mini seramda su döngüsü oluştu. Zeminden buharlaşan su kabın üstünde tekrar su damlacıkları oluşturup aşağı düşüyordu. Tamamen kapalı bir sistem yaratıldığı için de nem oranı haftalarca korunabiliyordu.
Artık sistemimizi kurduğumuza göre bitkilerin ortama uyum sağlayıp gelişmesini bekliyoruz. Emers sistemimizdeki ısı ve nem oranlarını düzenli olarak kontrol ettiğimiz sürece bitkiler gelişmeye ve yeni filizler vermeye devam edecektir.
Birkaç ay sonra emers sistemimizde gelişen bitkiler artık saklama kabına sığmayacak duruma gelir. Hatta bazı bitki türleri emers ortamda çiçek bile açabilirler.